Bölgeye adını veren Kekova, bölge içinde yer alan en büyük adadır. Kekova adası, Anadolu yakasına yapışık bir boğaz oluşturarak uzanır. Anadolu yakasında ise girintiler, çıkıntılar,koylar denize gömülmüş eski kent surları, kale kalıntıları bulunur. Iç Ada, Toprak Adası, Aşırlı Ada ve Kişnali Ada önemli diğer adalardır. Kıyıya paralel uzanan Sıcak Yarımadası ve Kekova Adası bir iç deniz niteliği taşıyan Ölüdeniz’i oluşturur. Kekova Adası aynı zamanda akdenizdeki Türkiye’ye ait olan en büyük ada konumundadır.

Bölgedeki yükseklikler kuzeye doğru uzanmaktadır. Kıyıdan itibaren hemen yükselmeye başlayan eğimli araziler, dar düzlüklerden sonra dik yamaçlarla aniden yükselerek 550 m’yi aşan dağlara dönüşmektedir. Kıyılar girintili çıkıntılı koylardan meydana gelen bir topografya göstermektedir. Kara ulaşım imkanlarının kısıtlı olduğu bölge kıyılarına denizden ulaşım teknelerle sağlanmaktadır. Jeolojik yapıda ise miaesen, kireç taşları ile kaplı alanlar vardır.

Akdeniz bitki örtüsünün hakim olduğu bölge, iklim tipine uygun makilik ve yer yer çam ağaçlarıyla kaplı olup, daima yeşildir. Bölgeye has tarımsal faaliyetler turfandacılık, zeytincilik ve hububat ekimidir. Balıkçılık ise başlıca geçim kaynağıdır.

Doğal güzelliklerin yanısıra antik ve tarihi eserlerin zenginliği de bölgeyi arkeoloji turizmi yönünden çekici kılmaktadır. Uzun yıllar Likya Uygarlığı’nın daha sonra da Roma İmparatorluğu’nun etkisinde kalan yörede günümüzde de küçük yerleşmeler vardır. Üçağız (Theimiusa) ve Kale (Simena) köyleri günümüzdeki yerleşimlerdir. Bunların yanında bölge Likya yazısı ile yazılmış kitabeli mezarlar, kıyıda su içinde Likya tipi lahitler, mendirek ve yapı kalıntıları, ortaçağ kalesinin içinde kayaya oyulmuş tiyatro, kaya mezarları, su sarnıçları, kuzeyde lahitlerden ve az sayıda kaya mezarlarından oluşan nekrapol sahası, Teimiussa’da (Uçağız) ise antik mezarlar ile su içinde kalmış rıhtımdan oluşan zengin bir tarihi mirasa sahiptir. Ayrıca bölgede çok sayıda batık kent vardır. Kekova Adası’nın iç yakasındaki Tersane denilen yerin çok eski bir tekne yapım yeri olduğu tahmin edilmektedir.

Kekova’da Aperlai, Batık Kent, Kaleköy’deki Simena, Üçağız’daki Theimussa, Gökkaya koyundaki Istlada isimli antik kentler bulunmaktadır. Ayrıca Kılıçlı’daki Apollonia Üçağız’a 2km. uzaklıkta Çevreli’deki Tybertissos kentleri de Kekova bölgesindeki diğer antik yerleşim alanlarıdır. Bunlardan Tırmısın ovasına hakim 365 m. yüksekliğinde bir tepenin üzerindeki Tyberissos antik kentinde çok sayıda Lykia tipi lahitler ile güvercin yuvası şeklindeki Lykia kaya mezarları bulunmaktadır. Bunlardan günümüze ulaşan kalıntılar Helenistik ve Roma çağlarına tarihlendirilmektedir.

Akropolün tepesinde bazı yapı kalıntıları ile güneyde Dor üslubundaki Apollon mabedi kalıntılarından yararlanılarak Bizans döneminde bir kilise yapılmıştır. Çevreli Kapaklı arasındaki İnişdibi’de Istlada antik kenti bulunmaktadır. Ne var ki bu küçük yerleşim alanlarının bölgede siyasi bir etkinliği olmadığından hepsi birleşerek bir bütün halinde Lykia birliği içerisinde temsil edilmişlerdir.

Kekova Adası üzerinde Bizans devrinde yapılmış bir kilisenin apsidi ile karşılaşılmıştır. Ayrıca adanın üzerinde bazı mimari kalıntılar çevreye dağılmış durumdadır.Burada yeterince bir yüzey araştırması ve arkeoloji kazıları yapılmadığından bu konuda detaylı bilgi bulunmamaktadır. Bugün tersane koyunun sağ tarafında deniz içerisinde kalmış dükkanlar ile sol tarafta da ne oldukları kesinleşmeyen bazı yapı kalıntıları görülebilmektedir. Büyük olasılıkla bunlar, evlere ait temel kalıntılarıdır.

Kekova bölgesindeki antik yerleşim alanlarına ait, eski çağlarda kayalardan yontma yöntemi ile elde edilen büyük taş blokları, Helenistik devirden itibaren çevredeki diğer kentlerde kullanılmıştır. Bu bakımdan tarihte önemli bir liman olan bu yerleşim alanı ile ilgili kalıntı ve buluntular günümüze ulaşamamıştır.